Muhammed Aybars Akdoğan
Kurucu İrade Hareketi
ABD’nin Ankara Büyükelçisi sıfatlı ve Thomas Barrack isimli kişinin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre *Trump, Erdoğan’ın en çok ihtiyacı olan şeyi ona vereceğini ve bu şeyin meşruiyet olduğunu söylemiş.*1 Thomas Barrack, bu açıklamasıyla bildiğimiz bir gerçeği, Tayyip Erdoğan’ın meşruiyetinin olmadığını ilan etti.
Bu açıklama sonrasında, meşruiyetin yalnızca millet tarafından verilebileceği yönünde tepkiler verildiyse de bu görüş bir eksiklik içeriyor.
Günümüzde meşruiyet, Trump örneğinde açıkça gördüğümüz gibi alınıp satılan, birileri tarafından birilerine bahşedilen bir şeymiş gibi görülebilmektedir. Oysa adaletle yönetmek, meşru bir anayasaya, meşru seçimlere dayanmak gibi objektif, evrensel kriterler vardır bir iktidarın meşruluğunun olmazsa olmaz şartları olan. Bu kriterleri karşılamayan bir iktidaraysa millet veya halk dahi meşruiyet veremez. Ve böyle bir iktidar hiçbir şart altında meşru olamaz!
Halk, eğer birilerine yönetme yetkisi verecekse, bunu yalnızca meşru kişilerin içinden seçerek yapabilir. Dolayısıyla, meşru olmayan bir kişiye veya iktidara Trump, Özgür Özel, Müsavat Dervişoğlu, DEM Parti ve hatta sandıktan çıkan çoğunluk oyu dahi meşruiyet sağlayamaz!
“Boşuna uğraşmayın. Atı alan Üsküdar’ı geçti.” sözlerinin sahibi Erdoğan’ı Thomas Barrack’ın açıklamasından bir gün sonra ağırlayan Trump’ın Erdoğan’ı işaret ederek, “Hileli seçimleri herkesten daha iyi bilir.” ifadesini kullandığını da yeri gelmişken buraya yazalım.2 Ve ekleyelim: Eğer birisi meşru olmadığını bildiği birine meşruiyet vermeye kalkışıyorsa bu yalnızca bir şeyden kaynaklanabilir: Menfaat!
Milyarlarca dolarlık uçak anlaşmaları yapmak, genel başkanlık koltuğunu sağlamlaştırmak, milyonluk ihaleler almaya devam etmek gibi büyük menfaatler veya kariyer basamaklarını tırmanmak gibi daha küçükleri olabilir söz konusu olan.
Holdingini, televizyonunu, gazetesini, reklam gelirini, televizyondaki programını, gazetedeki köşesini, devletteki kadrosunu, milletvekilliğinin sağladığı ayrıcalıkları, makam ve mevkiini, işini, maaşını, geleceğini, özgürlüğünü ya da herhangi bir şeyi kaybetme korkusuyla verilen meşruiyet de kim ne derse desin menfaate dayanır.
Hatırlayalım ve unutmayalım: Tayyip Erdoğan en fazla Recep Tayyip Erdoğan’dır, fazlası değil!
Farklı farklı yöntemler geliştirdiler. Kimi Beyaz Saray’a kabul ederek, kimi ‘Sayın Cumhurbaşkanı’ diyerek, kimi ‘Sayın Erdoğan’, kimiyse ‘Partili Cumhurbaşkanı’ diyerek veriyor bu meşruiyeti Tayyip Erdoğan’a.
Özgür Özel’se elindeki anayasa kitapçığını sallarken “Hepimiz meşruiyetimizi bu anayasaya borçluyuz.” diyerek, Cumhurbaşkanlığı forslu bayrağı CHP Genel Merkezi’ndeki bayrak direğine çekip Tayyip Erdoğan’la CHP Genel Merkezi’nde normalleşerek, Tayyip Erdoğan Meclis’e geldiğinde ayağa kalkarak3, “Erken seçime gidelim, bir kez daha aday ol.” diyerek…
Hileli bir halkoylaması ile yürürlüğe soktukları gayrimeşru bir anayasaya dayandığı için meşru cumhurbaşkanı olmayan, cumhurbaşkanlığı makamını gasp etmiş Tayyip Erdoğan’dan bahsediyor.
Hal böyle olunca, Özgür Özel’in son zamanlarda Tayyip Erdoğan’a yönelttiği “Diplomasız Erdoğan” ve “Cunta Başkanı” sözleri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Tayyip Erdoğan için söylediği şu sözleri akla getiriyor: “Bu insanlar istediğini söyleyebilir. Ama günün sonunda bir şeyin halledilmesini istediklerinde Beyaz Saray’a geliyorlar. Bu işin parçası olmak için yalvarıyorlar.” 4
Bizdeki buluşma yerleriyse elbirliğiyle adını kirlettikleri ve rant kapısına çevirerek millete zararlı bir yer haline getirdikleri Türkiye Büyük Millet Meclisi. Neticede Özgür Özel’in de söylediği gibi hepsi meşruiyetlerini o anayasaya borçlu. Yani hepsi gayrimeşru, hepsi hukuk dışı!
Hepsi bilsin. Kim hangi pazarlıkları yaparsa yapsın, biz pazarlık yapmıyoruz. Yalvarmıyoruz da. Ve onlardan hiçbir şey halletmelerini istemiyoruz.
Ya kazanacak ya da kaybedeceğiz. Tayyip Erdoğan’ın deyişiyle ya olacağız ya öleceğiz!
Biz halkız! Onurlu bir halk! Vergileri, benzin, doğalgaz ve elektrik fiyatlarını düşürmesi; emekli maaşlarına veya asgari ücrete zam yapması karşılığında kimseye meşruiyet vermeyeceğiz!
16 Nisan 2017 tarihinde anayasal düzeni ortadan kaldırmış olan bu iktidar ve anayasası -Trump, Özgür Özel ya da kim ne derse desin- hukuk dışıdır. Ve her şartta, -susturulsak ve kimse dillendirmese de, doğalgazı bedava, asgari ücreti 100.000 lira yapsa da- hukuk dışı olmaya devam edecek.
1 milyon yurttaş arıyoruz.
“Tayyip Erdoğan en fazla Recep Tayyip Erdoğan’dır, fazlası değil!” diyecek ve ne pahasına olursa olsun bu iktidara sahip olmadığı meşruiyeti vermeyecek 1 milyon cesur yurttaş!
Kalabalık olmalıyız, saraya yürüyeceğiz!
- https://www.bbc.com/turkce/articles/cvg91j6jd0ro
- https://www.birgun.net/haber/trump-erdogan-i-isaret-ederek-soyledi-o-hileli-secimleri-herkesten-daha-iyi-bilir-656378
- https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ozel-makama-saygisizlik-yapmadan-karsiladik-42550481
- https://www.birgun.net/haber/mesruiyet-vizesini-yirtip-atacagiz-656694










